RSS

22 Aralık 2009 Salı

"maSaL diYaRı"


Sen küçük deli bir kız, elinde kibritlerin ısıtmaya çalışırsın belki üşüyen yüreğini,
O küçük ateş yüreğinde öyle büyür ki, Kar Perileri de nasiplenir, küçük bedenleri, yüreğinde sıcacık…

Gel zaman git zaman patikadan yaklaşır.. Pinokyo’ymuş adı! Bunlardan çok var şiiittt duymasın!!!
Pinokyo kendisinden hiç beklenmediği kadar çok yalan söyledi…

Ama uzayan burnu değil, niteliksiz vaatleriydi.. Bilemezdin ki kandın buna.. Göremedin.. İnandın buna şuursuzca!!
Kötü Pinokyo, söylentiye göre OZ’un kötü Kuzey Cadı’sıylada akrabalığı varmış.

Adem’den bu yana Havva’dan miras zehirli meyveyi nasılda güzel sözlerin sepetinde sunmuş, her şeyden habersiz masumca sana…

Asılsız yel değirmenlerine çaput bağlayıp, aşkı dileyen, umutlara itilen sen, Donkişot’tan daha mı hayalperesttin… Ya da ona da mı dokundu Pinokyo’nun kirli elleri!!!

Hani kötüler dışarıda bizden çok uzakta, başka masallarda can yakacaktı. Ne büyük yalan!!
İnanmıştık ya bunlara.. Nereden bilebilirdin ki, en kara gölgeler senin masalında hayat bulup, hayat tüketeceklerdi!!

Şimdi söyle bana güzel Ayna, küçük kızdan daha bedbah biri var mı bu dünyada!!

Şimdi Kırmızı Başlığının altında ne kadar korunurdun ki, hayattaki bu yanlışlıklardan? Hangi Kötü Kurt onlardan daha kötü olabilirdi? Hangi kötü bu masalı siyaha bulardı böyle?!!

Asıl şimdi 100 yıldan da öte uykulara karışmak vardı. Kalk 100 Yıl Uyuyan Güzel, senin dönemin benden daha aydınlıktı!!! Ama ne komiktir zaten o uykulara çoktan dalmamış mıyız ki iki yüzlü ip cambazlarına seyirci kalmışız?

Şimdi gel sen bu masaldan sonra karış derin uykulara, sen GeCe’den habersiz, ama GeCe sana aşina…

İşte o zaman sarıl GeCe’ye.. Ben GeCe seni saklayacağım derin dostluk kuytularında. Liman olacağım içindeki hüzün deryasında..

Fırtınadan sonraki durulan suda, ruhuna CAN katmak için… GeCe'nin koyuluğuna esir, yeni umutlara SENİ yeşertmek için…

0 yorum:

Yorum Gönder